Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Genel Başkanı Ali Babacan, partisinin Çankırı il kongresine katılmak üzere bugün kente geldi. Babacan, partilerine büyük talep olduğunu belirterek, “Türkiye’nin dört bir yanında gayet olumlu karşılanıyoruz.” dedi.
DEVA Partisi Çankırı 1. Olağan kongresi dün Genel Başkan Ali Babacan’ın katılımı ile Koç Otel’de gerçekleştirildi. Tek liste ile yapılan seçim sonrasında Mustafa Avşar, DEVA Partisi Çankırı İl Başkanlığına seçildi.
DEVA Partisi Genel Başkanı Babacan, partililerle birlikte şehir turu atıp esnaf ziyareti yaptı. Babacan, partisinin il binası açılışı sonrasında Çankırı Ticaret ve Sanayi Odası’nda iş insanlarıyla buluştu.
Program daha sonra Koç Otel’de basın toplantısı ve il kongresiyle devam etti. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan kongrenin açılış konuşmasını yapan İl Başkanı Mustafa Avşar, “Çankırı coğrafi olarak küçük bir ilimiz olsa da kocaman bir yüreğe ve kahramanlığa sahip Çankırılılarımız tüm bilinen gerçeklere rağmen yazılı ve çizili olmayan fakat alenen uygulanan baskı ve yaptırımları görmekte/ bilmekte ve duymaktadır. Fakat baskı ve yaptırımlara rağmen vatandaşımızın partimize olan umut ve teveccühü günden güne artmaktadır.” dedi.
Avşar, “Çankırı gibi İç Anadolu’nun merkezinde bulunan, iki adımda Ankara’ya ulaşılabilen bir şehrin ihtiyaçlarının böylesine ötelenmesi, görmezden gelinmesi, kalkınmaya dair en ufak bir çabanın sarf edilmemesi burada yaşayan halkımızın yıllardan beri ötelenmesi artık gerçeği görmelerini sağlamıştır. İlimiz iktidara rekor bir düzeyde destek vermiş olup, mecliste de grup başkan vekili gibi bir konumla temsil edilmesine rağmen, merkezi hükümetten hizmet alamamaktadır. Artık bu çok net bir şekilde anlaşılmıştır. Grup yollarında bile kullanılan sıcak asfalt, Çankırı’yı çevre illere bağlayan ana yolların büyük kısmında kullanılmamaktadır.
Yapılan kısımlar daha üzerinden bir kış geçmeden yeniden bozulmaktadır. Her seçimde vaat edilen, ancak yeri bile belli olmayan hastanemiz nerededir? Çürük olduğu raporlarla kanıtlanan ancak halen kullanımına devam edilip, bünyesinden bir anjiyo servisi bile olmayan hastanemizin yönetim kadrosu siyası sairlerle çok kez değiştirilmiştir. Yönetimi bu kadar sık değişen idareden nasıl verimli bir hizmet beklenebilir. Komşu illerde yıllar önce hizmet vermeye başlayan fakat Çankırı’mızda yıllardır bitirilemeyen çevre yolu artık yılan hikayesine dönmüştür. Organize sanayi bölgesi için vaat edilen konut sorunu da bölgede çalışan vatandaşlarımız için büyük sıkıntı olmaya devam etmektedir. Ülke genelinde inşaat yatırımları hız kesmez iken ilimize bir konut projesi yapılamaması çok manidardır” dedi.
DEVA Partisi Genel Başkanı Babacan da partilerinin 43. Kongresini Çankırı’da yaptıklarını söyledi.
Babacan, “Bugün partimizin kuruluşunun 9. Ayı. Partimiz şuanda kadar baktığımızda en hızlı teşkilatlanan siyasi parti oldu Türkiye’de. Bugüne kadar 81 ilimizin 78’inde kurucu heyetimizi oluşturduk. Gerçekten yeni bir siyasi harekete, özellikle DEVA Partisi’ne ne kadar büyük bir talep olduğunun, ne kadar büyük bir beklenti olduğunun göstergesi. Türkiye’nin dört bir yanında gayet olumlu karşılanıyoruz. Esnafımızı ziyaret ediyoruz, yollardaki vatandaşlarımıza sohbet ediyoruz.” dedi.
Babacan konuşmasını şöyle sürdürdü: “Türkiye karanlık bir tünelde ama biz tünelin ucundaki ışığı artık gördük çok şükür. Türkiye’nin gerçekten bir ümide ihtiyacı var, içinde bulunduğu zor tablodan çıkış için gerçekten tutunacak bir dala ihtiyacı var. İşte bu tünelin ucundaki ışık adeta DEVA Partisi olmuş oldu. Vatandaşlarımız diğer siyasi partilere korku sebebiyle veya kimlik sebebiyle destek verirken, bize verilen desteğin arkasında daha güzel yarınlar var. Yarının Türkiye’sinden bugünden daha iyi olacağı ümidiyle, vatandaşımız desteği var, bu çok kıymetli. Çünkü şuanda iktidar tarafına destek veren vatandaşlarımıza sorduğunuz zaman korkular sebebiyle destek verdiğini söylüyorlar. Muhalefet tarafında destek verenlerde iktidar tarafından nefret ettiklerinden dolayı destek veriyorlar. Oysaki DEVA Partisi, önümüzdeki süreçte Türkiye’yi daha güzel yarınlara taşıyacak bir siyasi parti olarak görünüyor. ‘Eski güzel günlere dönecek miyiz? diye sordunuz ama bizim amacımız eski güzel günlere Türkiye’yi döndürmek olamaz, çok daha iyisine Türkiye’yi ulaştırmak. Türkiye çok daha iyisine layık. Özellikle bizim hükümette olduğumuz dönemlerde ekonomide, dış ilişkilerde, Avrupa Birliği sürecinde çok olumlu gelişimler oldu. Türkiye çok güzel başarılara imza attı. Bu güzel günleri gördü Türkiye. Maalesef şuanda Türkiye’nin durumu gördüğünden geri düşmüş durumda. Bu gördüğüne tekrar ulaşsa yetecek gibi bir tabloyu görüyoruz. Esnafımız diyor ki ‘eski günlere dönsek’ diyor. Halbuki bugünlerden daha iyisini hak ediyor. Türkiye daha iyisi yapılabilir. Şimdiye kadar hiç görmediğimiz bir başarı, şimdiye kadar görmediğimiz bir refah seviyesi çok kolay ulaşılabilir. Bugün dünyası buna daha müsait, bugünün Türkiye’si buna daha müsait. Dolayısıyla şöyle bir baktığımızda gerçekten Türkiye’nin sorunları büyük. Farklı farklı bölgenin farklı farklı sorunları var. Bizim tek bir söylemimiz var. O söylemimiz bölgeden bölgeye değişmiyor. Biz rahatlıkla Diyarbakır’da konuştuğumuzu Edirne’de de konuşabiliyoruz. Balıkesir’de konuştuğumuzu Van’da da konuşabiliyoruz.
Esnafın sıkıntısı büyük. Gerçekten Türkiye’nin her yerinde problem çok. Kepenk kapatmak üzere olan çok sayıda esnafımız var. Sıkıntı her geçen ay büyüyor. Biz aslında kurulduğumuz ilk günden bugüne kadar hükümete tavsiyelerde bulunuyoruz. Hatta partimizin kuruluşu 9 mart, 10 martta ilk koronavirüs vakası açıklandı. Biz 17 Martta bir açıklama yaptık. Özellikle bu pandeminin sağlık tarafından nasıl yönetilir, ekonomi tarafından nasıl yönetilir, bununla ilgili tavsiyelerimiz yazılı olarak açıkladık. Ve bugün dönüp baktığınızda eğer o yazılı açıklamaya hükümet uysaydı bugün hem ekonomi tarafı sağlam yürütülecekti hem de belki bu kadar fazla can kaybı vermezdik. Bu kadar çok vatandaşımız hastalanmazdı. Biz sadece problemleri işaret etmiyoruz, eleştirmiyoruz aynı zamanda çözüm önerilerimizi de ortaya koyuyoruz. Bunları da tavsiye olarak ortaya koyuyoruz. Hatta yine bir tavsiye listemizin birisinde açıkladığımızda biliyorsunuz Cumhurbaşkanı dedi ki beni kastederek, ‘birde bana ders vermeye çalışıyor’ diye ifade kullandı. Ama maalesef ders almayınca da ülkedeki sorunlar büyüyor. Ondan sonra ekonomi çok iyi pik yapıyoruz derken birden hem merkez bankası başkanını değiştirmek zorunda kaldı, ilgili bakan o gün bugündür kayıp. Demek ki bir sorun var ki bu kadar personel değişikliği yapmak zorunda kaldılar. Ve yeni bir arayış içerisindeler. Dolayısıyla bizim tavsiyelerimiz fiili uygulaması yok. Bizim açıklamalarımıza, söylemlerimize baktığınızda ve hükümetin son 1 aydır ekonomi dibe çakıldıktan sonra söylemlerine baktığınızda da orada bir kopya çekme var. Yani bizim kurduğumuz cümleler, bizim ifadelerimize benzer ifadeleri son 1 ay içerisinde hem Cumhurbaşkanından hem de farklı hükümet üyelerinde duyuyoruz. Buda iyi bir şey yani. En azından söylenmeye, konuşulmaya başlandı. Türkiye’de topyekun bir iktidar değişikliğin ihtiyaç var. Bu yönetim zihniyeti topyekun değişmesine ihtiyaç var.”
Babacan’ın konuşması sonrasında kongre gerçekleştirildi.