Lice’de yaşanan olaylar artık tehlikeli boyutlar almıştır. Yol kesme, kimlik kontrolü yapma ve daha birçok tahammül edemeyeceğimiz eyleme imza atan gruplara hükümet tarafından gereken cevap verilememektedir. Rengini Şehitlerimizin kanından almış olan şanlı bayrağımızı gönderden indirmeye cür’et eden bu hainlere gereken cevap anında verilmeliydi. Malesef AKP hükümetinin basiretsiz ve akılsızca yürüttüğü ve adına açılım dediği süreç artık ülkemizi geri dönüşü olmayan zor bir noktaya sürüklemiştir. Bu süreçte bölücü terör örgütüne verilen tavizler bölücüleri iyice cesaretlendirmiş, yıllardır düşünmeye bile cesaret edemeyecekleri eylemleri hayata geçirmeye başlamışlardır. Gelinen en son noktada bayrağımızı gönderden indirme noktasına kadar getirmişlerdir.
Bahsettiğimiz bayrak indirme olayı bir askeri birlikte meydana gelmiştir. Yani vatanı korumakla yükümlü, gerektiğinde savaşa gireceğimiz, vatanı savunacak olan askeri birlik. Ve buna müsaade edilmiştir. Ordumuz, milletimizin en değerli varlığı olan, şehit kanlarını temsil eden şanlı bayrağımızı korumaktan bile aciz kalmıştır. Ordumuzu bu hale getirenler tarih önünde de milletimiz nezdindede bunun hesabını veremeyeceklerdir. Gereken kurumlardan gelen açıklamalarsa içler acısı. Kınama ve cezalandırılacaklarını söylemlerinden ileri geçmeyen açıklamalar AKP nin basiretsizliğinin de tescili olmuştur. Bölücü terör örgütü ve yandaşlarının bahaneleri ise yeni karakol inşaatları.Dünyanın hiçbir yerinde devletler ülke güvenliğini sağlayacakları karakol yapmak için bölücü örgütlerden izin veya onay almaz. Karakol yapılması gerekiyorsa yapılır. Ama Ülkemizde bölücüler AKP politikalarından aldıkları cesaretle istediklerini dikte ettirmeye devam etmektedirler. Rahmetli şehit liderimiz Muhsin YAZICIOĞLU, bir konuşmasında AKP hükümetine, terör konusunda ‘’ siz bostan korkuluğu musunuz’’ demişti. Gelinen noktaya baktığımızda AKP hükümetinin bostan korkuluğu kadar bile fonksiyonunun olmadığı görüyoruz. Ben terör’ün yoğun olduğu bir bölgede vatani görevimi yaptım. Onlarca arkadaşımı şehit verdim.
O gencecik insanlar hayatlarının baharlarında ne için öldüler? Anaları, babaları, eşleri, çocukları hayatta tadılacak en acı duygulardan sonra bile vatan sağ olsun, millet sağ olsun, yeter ki bayrağımız gönderden inmesin demişlerdi. Ne acıdır ki AKP politikaları neticesinde üstelik, bir askeri birliğimizden, uğruna milyonlarca şehit verdiğimiz şanlı bayrağımız gönderden indirilmiş ve buna müsaade edilmiştir. Kendisini veya AKP yi protesto eden sıradan vatandaşlara, sille tokat cevap veren başbakan ve kadroları, milletimizin sembolü olan bayrağımıza, terör örgütü yandaşları tarafından yapılan hakaret ve saygısızlık söz konusu olunca ‘’süt dökmüş kedi’’ kesiliyor. Bu olayların sorumluları olan başta milli savunma bakanı olmak üzere, sorumlu komutan ve daha başka sorumlu her kim varsa milletimizin bu utancı yaşamasına sebep olanların tamamı görevden alınmalı ve cezalandırılmalıdır. Hiç vakit kaybetmeden açılım süreci adını verdikleri bu utanç verici duruma son verilmelidir.
Murat ÇİFTCİ
Büyük Birlik Partisi Çankırı İl Başkanı
Baskanim (rte bosbakan) imralidan aciklama gelmeden kamuoyuna aciklama bile yapamayacak kadar aciz nerde ne kadar bos insan varsa hepsine saymak geliyo icimden