TÜRKAV Çankırı İl Başkanlığında bu haftaki söyleşinin konusu “Son Günlerde Artan Terör Olayları”, konuşmacı ise Çankırı Şehit ve Gazi Aileleri Derneği Başkanı Gazi Emekli Astsubay Yüksel Teke oldu.
TÜRKAV Çankırı İl Başkanı İsa Bölükbaşı “Bu akşam burada son günlerde tırmanışa geçen terör olaylarını ve hayatlarının baharında genç yaşta, anasının karnında daha doğmamış, adı konulmamış çocukları, yaşlısıyla genciyle, asker ve sivil vatandaşlarımızı terörün kucağında şehit veriyoruz. Gün geçmiyor ki güzelim memleketimiz, Türkiye’mizde bir ocağa ateş düşmesin. Fakat en dikkat çekici yanı düşmanı sokmadığımız başkentimizde vatan hainleri bölücü teröristler cirit atar duruma gelmiş, tıpkı kurtuluş savaşında olduğu gibi Ankara’nın güvenliği tartışılmaya başlanmış durumda. Milletimiz şehit haberlerine terör olaylarına kanıksamış, bu haber ve olaylar sıradan yaşam biçimimiz halini almış durum dadır. Hani bazen diyoruz ya nerde o eski günler şimdilerde bu sözü sıkça kullanmaya başladık. Bırakın komşumuzu mahallede veya köyde bir cenaze olsa günlerce televizyon radyo açılmaz yüksek sesle gülünmezdi adeta yas ilan edilirdi. Şimdi ise ülkenin merkezinde yangın var kimsenin umurunda değil. Nice canlar teröre kurban veriliyor milletin umurunda değil, hele televizyon yayınlarının hiç umurunda değil. Bu millete ne oldu anlamak mümkün değil. Biz sokaklara çıkıp terör estirelim demiyoruz biz sadece acılı ailelerin acılarına ortak olalım onların acılarını paylaşalım. Biz biliyoruz ki acılar, sıkıntılar ve dertler paylaşıldıkça hafifler diyerek sözlerime son verirken terörün her çeşidi kınıyor, lanetliyor yetkililerin, sorumluluğu olanların terörü bitirme noktasını gerekeni yapmaları diliyor, şehitlerimize Cenabı Allahtan rahmet, kederli ailelere baş sağlığı dilerken, yaralılarımızda acil şifalar diliyorum” dedi.
Daha sonra Şehit ve Gazi Aileleri Derneği Başkanı Yüksel Teke konuşmasına başlamadan önce bütün şehitlere ithafen Yasin-i Şerif okunup dua yapıldı.
Şehit ve Gazi Aileleri Derneğini, yönetimini, şehit yakınlarını buraya davet ettiklerinden dolayı TÜRKAV Başkanı İsa Bölükbaşı ve yönetimine teşekkür eden Teke “Bizlere verdiğiniz bu önemden dolayı çok mutlu olduğumuzu belirtmek istiyorum. Duygu dolu, acı dolu bir hafta yaşıyoruz. En son Ankara Güvenpark’ta gerçekleştirilen terör olayını kınayarak, yetkilileri bu terör olaylarının sonlandırılması noktasında göreve çağırıyorum. Şehitlerimize rahmet, kederli ailelerine baş sağlığı dilerken yaralılarımıza da acil şifalar diliyorum” diyerek sözlerine başlayan Yüksel Teke şöyle devam etti.
“Maalesef son 5 ay içinde Ankara’daki Üçüncü hain saldırı. İlk Ankara Gar saldırısın da 109, Bakanlıklar da Askeri Servis Araçlarına yapılan hain saldırıda 27, Kızılay Güven Parktaki hain saldırıda ise şimdilik 37 Vatandaşımız olmak üzere toplamda teröre 173 Vatandaşımızı kurban verdik. Son iki hain saldırıda İlimizden de Beş Kardeşimiz Şehit oldu. Ankara’da hain terör örgütünün sivillere yönelik gerçekleştirdiği saldırı neticesinde hayatını kaybeden vatandaşlarımız için acımız sonsuzdur. Birlik ve beraberliğimizi bozmaya yönelik bu alçak saldırılar karşısında Türk milleti olarak kenetlenmeliyiz. Çok sayıda vatandaşımızın ölümüne ve yaralanmasına yol açan insanlık dışı saldırıları lanetliyor, saldırılarda hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, kederli ailelerine, milletimize başsağlığı ve yaralılara da acil şifalar diliyorum” dedi.
PKK; devlet, din, aile kavramlarını kabul etmeyen, şiddet ve terör dışında hiçbir yolu geçerli saymayan komünist, Kanla beslenen ve gücünü kandan alan cani bir örgüttür. Bu cani terör örgütü günümüze kadar maalesef; Toplamda 6500 Sivil Vatandaş, 6605 Subay Astsubay Erbaş ve Er,600 Polis Memuru,1500 Köy Korucusu,325 Kamu Görevlisi,123 Öğretmen kardeşimizi haince Şehit etmişlerdir. PKK terör örgütünün gelir kaynakları kaçakçılıktan sağlanmaktadır. Büyükbaş hayvan, küçükbaş hayvan ve uyuşturucu kaçakçılığı çok önemli kaynaklardır. İran üzerinden büyükbaş ve küçükbaş hayvan kaçakçılığı yapanlardan haraç alarak işe başlamıştır. Bu kaçak girişlerden PKK’nın payına senede birkaç trilyon nakit para isabet etmektedir. Bu kaçakçılıktan elde edilen paralarla PKK silah gücünü modern hale getirmiş ve Türk askerini şehit etmiştir. Bunlar için kaçakçılık kanununda ağırlaştırmalar yapılacak yerde kanunlar daha da hafifleştirilmiştir. Kaçakçılık davaları ile terörist eylemlerle ilgili davalar arasında ilişki kurulmamış; bu güne kadar bu davalar ayrı ayrı değerlendirilmiştir.
Kıymetli arkadaşlar, eski İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’in, ‘Terör örgütü PKK/KCK’ da binin üzerinde çocuk yaşta, özellikle Güneydoğu bölgesinden götürülmüş kişilerin olduğunu belirtmişti.
Doğu ve Güneydoğu Anadolu illeri ile göç alan İstanbul, İzmir, Adana ve Mersin olmak üzere, 15 ilde 2010–2012 yılları arasında alan araştırması yapıldı. Ayrıca, Emniyet Genel Müdürlüğü’nün ilgili birimlerinin kayıtlarında mevcut olan 2 bin 270 terör örgütü PKK/KCK üyesine ait özgeçmiş mektupları, ifade tutanakları ve resmi kayıtlar sistematik şekilde analiz edildi.
Doğu ve Güneydoğu Anadolu illerinde bin 50, göç alan illerde de bin 13 kişiye anket uygulandı. Uluslararası Terörizm ve Sınırlaşan Suçlar Araştırma Merkezi (UTSAM) tarafından hazırlanan rapora göre; terör örgütü, çocukları kaçırıp silahlı eylemlerde kullanan Sri Lanka’daki Tamil Kaplanları’nı model alıyor. Rapora göre, örgüte katılım yaşı 15–21 yaş aralığında yoğunlaşıyor. Kardeş sayısı az olan ailelerin terör örgütündeki çocuk sayıları da daha az. Peki, 3 ay süren bu teorik eğitimin içeriğinde ne var? Aslında bu sorunun cevabını bebek katili Abdullah Öcalan’ın, Pkk terör örgütünün 13. Kuruluş yıldönümünde belirttiği şu sözleri yanıtlıyor bizim için: ”Sosyalizm yıkıldı, komünizm yıkıldı’ diyenlere en iyi cevap olarak, ‘tam tersine, Komünizmin en güçlüsü, en doğrusu, en yücesi PKK’da gerçekleşmiştir” diyor. Bir başka sözünde Bebek Katili Öcalan PKK’nın ideolojik temelinin Marksizm ve Leninizm’e dayandığını şöyle açıklıyor: ”PKK, Marksizm-Leninizm geleneğine uygun bir gelişme yaşamıştır. Bundan sonrası açık ki etle tırnak gibi birbirinden ayrılmayan bu miras üzerine şekillenecektir.” (Kürdistan’da Halk Kahramanlığı, S. 78)
Çözüm özellikle Güneydoğu’da olmak üzere Tüm Türkiye’de doğru eğitim vermekten geçiyor. Türk Milleti’nin bu fikri yapının karşısında durması PKK’nın ikna edici gücünü kıracaktır. Bunlara karşı yapılacak şey ideolojik mücadeledir, yani bilimsel mücadele. Güneydoğu’da şehirlerimizde modernliği, bilimi, sanatı yaygınlaştırmak, hiç olmadığı kadar sahip çıkıp sevgi politikası izlemek, kalkınmayı doruk noktasına çıkarmak amacıyla her türlü girişimi sağlamak yerinde olacaktır. Türkiye’nin her köşesinde, Okullardan Kahvehanelere, Camilere kadar antikomünist eğitim verilmeli, halka sahip çıkılmalı, Devlet tüm maddi ve manevi gücüyle PKK’ya set çekmeli ve şimdiki gibi şımartma Politikasından vazgeçilmelidir. Suç işleyen bedelini ödemeli, bedeli ödetmekte Devletin görevi. Örgüte kesinlikle göz açtırılmamalı, Yurt içinde ve dışında olan Üst düzey yöneticileri muhakkak ele geçirilmeli, Hava Operasyonları yetmez Karadan da temizlik başlatılmalıdır.
Ayrıca, bu terörist PKK örgütünün arkasındaki Devletlerin belli olduğunu, Devlet Bakanlığı zamanında Sayın Cemil Çiçek ve Dönemin Başbakanı söyledi. Terörün arkasında kimlerin olduğu elbette belli. Bu Siyonist terör devleti, sadece doğuda PKK ile uğraşmıyor, şu an dahi araştırın, Nil’in etrafındaki beş devleti de örgütlemektedir ve silah satıyor. Bu terör devletini de Amerika başta olmak üzere Avrupa devletleri desteklediği aşikârdır. O halde ne yapmalı?
Türkiye büyük bir devletse şayet, büyük planlar yapmak zorundadır. Yoksa bir taraftan Bir Türk dünya’ya bedel ama Irak’da O Türkün başına çuval geçirdiler. Şayet sözlerimiz de samimi isek, İsrail’le olan tüm ilişkileri iptal etmeliyiz. Ondan sonra bak Türkiye nasıl gelişiyor. Şu son insansız uçakların, eğitiminde, teknikerlerini nasıl İsrail geri çekti yüzüstü bizi bıraktı. Tıpkı, 1974 Kıbrıs çıkarmasında Amerika’nın uyguladığı ambargo gibi, Tabi birde bölgede yıllarca başarı ile görev yapan ama sonra hiç hak etmedikleri muamele ile karşılaşan asker polis general ve özel harekâtçı büyüklerimize yapılanlar gerçeği var.
Hukuk Fakültesi mezunu, İşletme mastırı yapmış. İngilizce, Arapça, Rusça, Kürtçe bilir, kara kuşak karateci, yüksek irtifa Paraşütçüsü, 15 bin feet’ten 3 bin 500 defa, 30 bin feet’ten 30 defa serbest atlayış yaptı. Derin su dağlıcı, Uluslar arası Özel kuvvetler şampiyonasında üç defa dünya şampiyonu oldu. Bölgede 500 e yakın sıcak çatışmaya girdi. Zamp kampı basılırken sadece 18 gün içinde 54 defa namlu namluya vuruştu. Üç tane Üstün cesaret madalyası olan bir Albay bu kişi Levent Göktaş 7 Ocak 2009’da Ergenekon soruşturmasının 10. dalga operasyonunda tutuklanarak Silivri Cezaevine konan Efsane Komutanlarımızdandır. Levent Göktaş yıllar sonra kendisini savaşa gönderen devlet tarafından “terörist” suçlamasıyla yargılanıyor Karşısında dişe diş savaştığı militanlar değil, “otur yerine “ diye bağıran Hâkimler var.
Günümüzde Şehitlik ve Gazilik Kavramlarının ayaklar altına alınması, Şehit Ailelerinin ve Terör Gazilerinin toplumda küçük düşürülmesi de işin başka bir boyutu.
Terör Gazilerinin Protez sorunlar çözülemiyor. Şehit Çocuklarının Kamu Kurumlarına atamaları rastgele yapılmakta Öğrenim durumları göz ardı edilmekte. Yerer yönetimler keyfi hareket ederek Sorurların Çözümüne destek olmuyor. En önemlisi de Valiliklerde hizmet veren Şehit ve Gazi İşlemleri Müdürlüklerinin kapatılması. Muhatap bulamıyoruz, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü. İşleri başlarından aşkın. Ver bir memur 169 Şehidi 42 terör
Gazisi olan bir kitleyle ilgilensin. Olmuyor arkadaş olmuyor. Sözde değil özde ilgi lazım bize. Çoğu İl’e yapıldı. Şehit Gazi Uyum Evi. Biz Çankırı’da İki Dönüm boş Arazi bulamadık bile” dedi.
Daha sonra soru cevap şeklinde gecenin geç saatlerine kadar devam eden söyleşiden sonra TÜRKAV Çankırı İl Başkanı İsa Bölükbaşı katılımlarından dolayı Şehit ve Gazi Aileleri Derneği Başkanı Yüksel Teke’ye teşekkür ederek günün anısına Teşekkür Belgesi takdim ettiler.
Kaynak:Bizim Çankırı
