Mersin – Tarsus Çağ Üniversitesi öğrencisi Özgecan Aslan’ın vahşice, alçakça katledilmesi nedeniyle kızımız Özgecan’a Allah’tan rahmet, kederli ailesine ve sevenlerine başsağlığı diliyorum. Hepimizin başı sağolsun. Bu cinayet toplumu derinden yaralamıştır. Özgecan toplumun vicdanı olmuştur. Bu vahşetin acısını içimizde yaşıyoruz. Canımız yanıyor. Özgecan’ın vahşice katledilişini şiddetle kınıyoruz. Bu vahşeti yaşatanlara en ağır cezanın verileceğine inanıyoruz.
Yaşanan bu vahşice cinayetin ardından kadına yönelik şiddet yeniden gündeme geldi. Türkiye bir kez daha kadına yönelik şiddeti tartışıyor. Kadına şiddet ülkemizin en büyük ayıbı ve utancıdır. Son on yılda ülkemizde kadına cinsel saldırı ve tecavüz olaylarında yüzde 400,kadın cinayetlerinde ise yüzde 1400 artış olmuştur. Cinsel saldırı suçunun yaklaşık %70’i çocuklara yönelik. Koruma isteği ile polise ve savcılığa başvuran kadınların %73’ü, sığınma evlerinde kalan kadınların %27’si cinayete kurban gidiyor. Kadın cinayetleri ile sık sık gündeme gelen Türkiye, kadın haklarının en çok ihlal edildiği ülkeler sıralamasında 142 ülke arasında 125. sırada bulunuyor. Gelir adaletsizliği, kadın hakları, kadın erkek eşitliği, politik hayata kadının katılımı gibi faktörler dikkate alınarak yapılan sıralamada ise ülkemiz Ortadoğu ve Afrika ülkeleri ile listenin sonlarını paylaşıyor.
Bugün geldiğimiz noktada kadın erkek eşitliğine inanmayan, kadın bedeni ve yaşamı üzerinde tahakküm kuran, kadınları toplumsal hayattan uzaklaştıran, kadını farklı gören, Kadını hedef alan veya nesneleştiren, kadını sadece aile kavramı içine hapsetmeye çalışan anlayışla karşı karşıyayız. Hamile kadının sokakta yürümesinden, kadının yüksek sesle gülmesinden, Kadının saç telinden, kolsuz gömleğinden ve makyajından tahrik olma zihniyetinden kurtulmalıyız. Bu zihniyet değişmelidir. Artık kadın karşıtı söylemlere ve uygulamalara son verilmelidir. Kadına şiddete ve ayrımcılığa göz yumulmamalıdır. Kadın cinayetleri son bulmalıdır. Toplum olarak son yıllarda büyüyen nefret ve şiddet dilinden ve kültüründen uzaklaşılmalıdır. Evrensel insan haklarının uygulanmasından, hukuktan, toplumsal hoşgörüden ve bilimin ışığında çağdaş eğitim anlayışından taviz verilmemelidir. Saygı ve sevgiye dayalı adil bir toplum yaratılması için tüm kurumlar ve kişiler üzerlerine düşen görevleri eksiksiz yerine getirmeli, şiddetin her türlüsü son bulmalıdır.
Fikret Tatlıcı=>CHP İl Başkanı
