AK Parti tek kadın milletvekili adayı Songül Bektaş Uzunharmanın mesajı sitemizin haber muhabirlerinin programları olduğu nedeniyle 1 gün geç yayınlanmıştır.
AK Parti tek kadın milletvekili aday adayı Songül Bektaş’ın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü Mesajı
Allah-u Teala insanoğlunu kadın ve erkekten yaratmıştır. Erkek ve kadın olarak yaratılan insanoğlunun bu dünyaya gelişinde hangi gruptan meydana gelmek istediği kendi tercihine bırakılmış bir durum değildir. Allah-u Teala insanların erkek veya kız olarak dünyaya gelişinde kendi tercihlerinin olmadığını, erkek veya kız çocuğunun dünyaya gelişinde Yaratanın iradesinin olduğunu bizlere şöyle bildirmektedir.
“Göklerin ve yerin mülkü (hükümranlığı) Allah’ındır. O, dilediğini yaratır. Dilediğine kız çocukları, dilediğine erkek çocukları verir. Yahut o çocukları erkekler, dişiler olmak üzere çift verir, dilediği kimseyi de kısır yapar. Şüphesiz O, her şeyi hakkıyla bilendir, hakkıyla gücü yetendir. “[Şura Suresi/49-50]
İnsanlar arasında erkek olarak yaratılmanın bir ayrıcalık olduğu kabul edile gelmiştir. Oysaki Yaratan katında durum böyle değildir. Yaratılışta eşit olan kadın ve erkek arasındaki üstünlük yaratılış itibariyle değil, Allah’tan sakınma (Takva) alanındadır. Kuran-ı Kerim’in ifadesiyle sübut bulan bu ifade kadın ve erkek arasındaki eşitliği ortaya koyar ve her bir bireye sorumluluk yükler. Yüce Rabbimiz şöyle buyurmaktadır.
“Ey insanlar! Şüphe yok ki, biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık ve birbirinizi tanımanız için sizi boylara ve kabilelere ayırdık. Allah katında en değerli olanınız, O’na karşı gelmekten en çok sakınanınızdır. Şüphesiz Allah hakkıyla bilendir, hakkıyla haberdâr olandır.”[Hucurat Suresi/13] Ayet-i kerimede de ifade edildiği üzere Allah katında en üstün varlık olarak erkek veya kadın zikredilmemiş, her iki gruptan da takva bakımından Allah’tan sakınma, emir ve yasaklara itina ile uyma anlamında üstünlük zikredilmiştir.
İslam Dini gelmeden önce birçok konuda bozulmanın yaşandığı cahiliye toplumunda kadın hakları açısından da bozulma meydana gelmiş, kadınların haklarından bahsetmek şöyle dursun insanlar kız çocuklarının dünyaya gelmesi nedeniyle utanç duyar hale gelmişlerdir.
İslam Dininin gelmesiyle birlikte bütün insanların malları, canları, ırzları dokunulmaz kabul edilmiş, bir insanı öldüren bütün insanlığı öldürmekle eş tutularak insan hayatının önemine işaret edilmiştir. İnsanlara verilen değerin toplum açısından eşit hale getirilmesi ise en çok kadınların lehine olmuş kendilerine en değerli haklar sunulmuştur. İslam diniyle beraber kız çocuklarının horlanması ortadan kalkmış, onları diri diri toprağa gömen zihniyet artık değiştirilmiştir.
İslam Dininde kadınların biyolojik yapılarının farklılığının gözetilmesi hususunda hükümler getirdiği gibi onun ruh yapısının da farklı yaratıldığına işaret ederek onlara karşı hassas davranmamız istenmektedir.
Sevgili Peygamberimiz kadına karşı hiddet ve şiddet yerine, ülfet ve şefkat yolunu tutmayı tavsiye etmiştir. Kadına ancak bu yolla yaklaşmanın ve ona tesir etmenin mümkün olabileceğini ifade etmiştir. Zaten insanlarla beraber yaşayabilmenin yolu, onlarla olan davranışlarımızda merhametli olmaktan ve şiddete başvurmamaktan geçmektedir. Aile yuvasının huzuru, ailedeki fertlerin saâdeti ise erkek ve kadın arasındaki muhabbete, sevgiye ve insanca davranışlara dayanmaktadır.
Günümüzde kadın haklarına yönelik gerçekleştirilen hak ihlallerinin ve kadına yönelik şiddetin sebebi asla İslam Dini değildir. İslam Dini kadınlar için annelik vasfı yüklemek suretiyle onlara itibar vermiş Cenneti annelerin ayaklarının altına yani onların razı olmalarına bırakmıştır. Dünyada kendisine en çok iyilik yapmamız gereken annemiz olarak bildirilmiş, anne hakkının yenmesi sebebiyle dünya ve ahiret sıkıntısıyla karşılaşılacağı ifade edilmiştir. Ayrıca kız çocuklarının toplumlarda ikinci plana itilmesi İslam Dininde engellenmiş iki kız çocuğu terbiyesiyle, ahlakıyla büyütülmesi neticesinde bu kız çocuklarını büyütenlere cennet müjdesi verilmiştir.
Toplumların bir çoğunda yanlışta olsa çok revaç gören erkek olarak yaratılmanın bir ayrıcalık olduğu hususu İslam Dininde kabul edilmemiş, İnsanların Adem ve Havva olarak, yani erkek ve dişi olarak yaratıldığı ifade edilmiş, kendi ellerinde bulunmayan bir vasıfla övünülmesi kınanmış ve üstünlüğün yaratılış özelliklerinde değil, sonradan kazanılan takvaya yani Allah’a saygıya, Allah’ın emirlerine riayet yasaklarından kaçınmaya bağlanmıştır.
Bizlerde Yüce Dinimiz İslam’ın bizlere tavsiye buyurduğu bu hususlarda dikkat etmeli üstünlüğü yaratılışta değil kişinin Rabbine karşı kulluk bilincinde ve sorumluluğunda aramalıyız.
Bu duygu ve düşüncelerle 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü en içten dileklerimle kutlar, şiddetin, hakaretin, ötekileştirmenin olmadığı, sevginin, saygının, muhabbet ve ülfetin olduğu güzel günleri hep beraber yaşamanın temennisini Yüce Rabbimden niyaz ederim.